Tablo, keyifli bir zıtlığı yakalıyor: hafif mavi bir kazak ve minik kırmızı ayakkabılar giymiş, sevimli bir köpeğin, kanalın kenarındaki bir taşın üzerinde durduğu bir sahneyi gösteriyor. Köpeğin parlak kıyafeti, simgesel, renkli 17. yüzyıl şehir evlerinin ve rıhtım boyunca demirlemiş eski ahşap gemilerin arkaplanına karşı renkli bir patlama ve biraz hayal gücü katıyor.

Köpek, suyun üzerine bakıyormuş gibi görünüyor, belki de yumuşak dalgalara veya teknelerin nazik hareketine bakıyor. Sanki önümüzdeki günü düşünüyor gibi veya sabah gezintisinden dönen tanıdık bir yüzü bekliyormuş gibi. Bu çekimde, şehrin tarihinin karmaşasının bir araya geldiği ve bir evcil hayvanın sabah gezintisinin sessiz anının karşılaştığı bir huzur duygusu var.

Nyhavn, canlı mimarisi ve denizcilik mirası ile ünlüdür ve bu fotoğraf, bölgenin o özünü yakalamayı amaçlıyor aynı zamanda gerçekten özel kılan küçük, günlük anları öne çıkarmayı hedefliyor. Su kenarı, bu saatlerde hayata uyanmaya başlayan, günün ziyaretçilerine hazırlanan sıcak kafeler ve restoranların merkezidir.

Bu çekimde, sadece resimli bir ortamı değil, aynı zamanda dört ayaklı bir yerel sakinin gözünden görülen günlük mutluluk ve basitliğin ruhunu da yakalamak istedim. Tarihi çekiciliğiyle su kenarı, sadece bir arka plan değil, Nyhavn'ın hikayesinde her karakterin, insan veya hayvanın rol oynadığı canlı bir sahne olarak ön plana çıkıyor.