Sabahın erken saatlerinde Boğaziçi'nin sakin suları karşısında duran bir balıkçının, günün ilk ışığını yakalamak için çekici bir sahneyi kaydettim. Büyük Mecidiye Camii olarak da bilinen muhteşem Ortaköy Camii, etkileyici bir arka plan olarak hizmet ediyor. Sultan Abdülmecid I döneminde 19. yüzyıl ortalarında inşa edilen cami, neo-barok mimarinin önde gelen bir örneğidir ve süslü dış cephesi ile geniş, ışık dolu iç mekanıyla ünlüdür. Canlı Ortaköy semtinde bulunan bu alan, canlı kafeleri, pazarları ve Boğaziçi Köprüsü'nün manzarasıyla ünlüdür. Şafak vaktinin yumuşak, altın tonları caminin karmaşık detaylarını aydınlatır ve sahneye huzurlu bir ışıltı yayar.

14 Ocak 2011 tarihinde çekilen fotoğraf, caminin zarif Barok mimarisini balıkçının günlük yaşamıyla karşılaştırır. Çekimin teknik detayları arasında, 24mm odak uzunluğunda ayarlanmış bir EF-S 10-22mm f/3.5-4.5 USM lensli Canon EOS 60D kullanıldı. Kamera ayarları, f/4.0 diyafram açıklığı, 1/3 saniye enstantane hızı ve 500 ISO hızıyla diyafram öncelikli modda yapıldı. Bu kültürel miras ile günlük yaşamın bir araya geldiği bu görüntü, tarih ve modernliğin uyum içinde var olduğu İstanbul'un özünü yakalayan zamansız bir imaj oluşturuyor.