10 ülkenin içinden geçen ve nehir yolu taşımacılığına uygun Tuna Nehri’nin belki de tanık olduğu en güzel köprülerden biri Aslanlı Köprü. İki başında da Aslan Heykelleri bulunan bu köprü 1849 yılında tamamlanmış, ancak II. Dünya Savaşı’nda büyük hasarlar görmesi nedeniyle 1949 yılında, planlarına sadık kalınarak restore edilmiş. Gündüz hantal ve sıradan bir görüntüye sahip olmasına rağmen, gece apayrı ve rengarenk bir görünüşe sahip. Harika ışıklandırması ve Tuna üzerindeki tüm ihtişamıyla durup tekrar tekrar bakmanıza, ve sudaki silüetini uzun uzun izlemenize yol açabiliyor. Zaten bu yüzden şehri tanıtan tüm broşürlerde köprünün gece görüntüsü kullanılıyor. Aslanlı Köprü’nün bir diğer önemi de bir ayağının Kraliyet Sarayı, diğerinin ise Buda Kalesi’ne açılması…

Köprü İngiliz Mühendis William Tierney Clark tarafından tasarlanmış ve 1849 yılında hizmet vermeye başlamış. Bu tarihlerde Macaristan’a başkentlik yapan Budapeşte’nin ilk köprüsü olma özelliğini taşıyor. O tarihlerde ortasındaki kemer ile sadece Budapeşte Köprüleri arasında en büyük değil; dünyadaki en büyük kemerli köprülerin arasında da yer alıyormuş. Köprünün başına aslanların eklenmesi ise 1852 yılında gerçekleşen bir eylem. Budapeşte’nin klasiklerinden biri de bu köprüye gidip Aslanların neden dilinin olmadığını sorgulamak. Altında bir neden yok, sadece unutulmuş.