Akşamın Kopenhag kanalının üzerine yerleşmeye başladığı anı yakalamak amacıyla bu fotoğrafı çektim, bu şehrin tanındığı modernliği ve mimari yeniliği yakalayarak. Buradaki binalar çağdaş tasarımın bir kanıtıdır, köşeli yapıları doğal ışıkla oynayan dinamik bir gökyüzü oluşturur. Cephelerin geriye doğru açılan şekli, neredeyse bir geminin burnu gibi, Kopenhag'ın güçlü denizcilik mirası ve suyla ilişkisini yankılar.

Gökyüzü, yumuşak mavi ve gri tonların bir tuvali gibidir ve bu binalara dramatik bir arka plan sağlar, geometrik formlarını vurgular. Pencereler kapalı gökyüzünü yansıtır, içerideki canlı yaşamı ima eder. Bu sahne, temellerine sakin bir şekilde vuran su ile insan yapımı ve doğal unsurlar arasında bir uyum gibi hissettirir.