Fotoğrafın Hikayesi
Bu portreyi güneşli bir sabah, Gyeongbokgung Sarayı’na yapılan bir okul gezisi sırasında çektim. Kore’nin Joseon Hanedanı'ndan kalma bu görkemli sarayı, Seul’ün kalbinde tarihî bir anıt gibi yükseliyor. Sarayın geniş avlularında dolaşırken, geleneksel hanbok kıyafetleri giymiş bir öğrenci grubuna rastladım. Renkli kumaşlar, nakışlar ve gülüşler arasında dolaşırken, bir kişi dikkatimi özellikle çekti.
Bu genç kadın sadece güzelliğiyle değil, ifadesindeki sıcaklıkla da öne çıkıyordu. Giydiği hanbok, zarif çiçek işlemeleriyle ve altın yaldızlı detaylarla ışıldıyordu. Göğsünde zarifçe bağlanmış fiyonk, geleneksel kıyafete adeta asil bir dokunuş katıyordu. Saçları bir yana doğru dökülmüş, sade ama zarif bir şekilde yüzünü çerçeveliyordu. Kameramı fark ettiğinde gülümsedi. Nazikçe bir fotoğraf çekip çekemeyeceğimi sordum; başıyla hafifçe onayladı, gülümsemesi hiç bozulmadan.
Bu kareyi 400mm odak uzaklığında çektim. Bu sayede sahneyi sıkıştırıp, kalabalık arka planı güzelce flu hale getirerek onu ön plana çıkarmayı başardım. Bu uzaklık, kıyafetinin detaylarını ve cildinin doğal ışıltısını vurguladı—tam da K-Beauty (Kore Güzellik) estetiğinin öne çıkan unsurları gibi.
O an, gelenek, gençlik ve estetik, vizörümde kusursuz bir şekilde birleşti. Arkasında sarayın heybeti, saçlarında sabah güneşiyle, Kore'nin kültürel zarafetini tüm doğallığıyla yansıtan bir an yakaladım.